Giresun’daki sel felaketiyle ilgili bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vergi mükelleflerimizi 22 Ağustos 2020’den 30 Kasım 2020’ye kadar mücbir sebep hali kapsamına alıyoruz” dedi.
Karadeniz’deki doğalgaz keşfinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rezervin çok daha büyük bir kaynağın ilk habercisi olduğu yönünde kuvvetli bulgular var” ifadelerini kullandı. Yunanistan’ın NAVTEX ilanına sert tepki gösteren Erdoğan, “Bundan sonra bölgede yaşanabilecek her olumsuzluğun tek müsebbibi Yunanistan” açıklamasında bulundu. Öte yandan Joe Biden’ın skandal sözleriyle ilgili konuşan Erdoğan, “Cevap vermesi gereken muhalefet tepkisiz kaldı”dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslenen Erdoğan, konuşmasına, başta Giresun olmak üzere Karadeniz’in bazı illerini etkileyen afette hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek başladı.
Millete, bölge halkına ve vefat edenlerin ailelerine başsağlığı dileyen Erdoğan, halen arama çalışmaları süren vatandaşlardan bir an önce mutlu haberler almayı temenni etti.
Erdoğan, afetin duyulduğu andan itibaren devletin tüm kurumları ve imkanlarıyla halkın yanında yer aldığını belirterek, bugünkü Kabine Toplantısında da bölgede yürütülen çalışmaları ve durumu etraflıca değerlendirdiklerini aktardı. Erdoğan, şunları kaydetti:
“Vatandaşlarımızın yükünü daha da hafifletmek amacıyla, Giresun’daki vergi mükelleflerimizi, 22 Ağustos 2020’den 30 Kasım 2020 tarihine kadar mücbir sebep hali kapsamına alıyoruz. Bu tarihler arasında verilmesi gereken beyanname ve bildirimlerin süresini 15 Aralık 2020’ye, yine bu bildirimlere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme süresini de 31 Aralık 2020’ye kadar uzatıyoruz. 22 Ağustos tarihi öncesinde tahakkuk etmiş olup vadesi bu tarihten sonrasına rastlayan ya da resen veya idarece tarh edilen her türlü vergi, ceza, geçici veya gecikme faizinin ödeme sürelerini de 31 Aralık 2020’ye erteliyoruz. Sigortalıların mücbir sebep dönemine ilişkin prime esas kazanç ve hizmet bilgilerinin muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile bildirilmesinin zorunlu olması durumunda, bu beyannamelerin vergi kesintilerine ilişkin kısmının beyan ve sürelerini de uzatıyoruz. 2020 yılı 3’üncü geçici vergi dönemine ilişkin geçici vergi beyannamelerinin de alınmamasını kararlaştırdık. Yine mücbir sebep hali kapsamındaki amme borçlularından 29 Ocak 2021 tarihine kadar başvuruda bulunanların, her türlü amme alacaklarını faizsiz bir şekilde 24 ay süreyle erteliyoruz.”
Giresun’daki faal mükelleflerin vergi daireleri ile mal müdürlüklerine olan borçlarına da tecil ve taksit imkanı getirdiklerini ifade eden Erdoğan, “Hasar tespit çalışmalarının ardından hemen temizleme ve yeniden inşa faaliyetlerine başlayacağız. Gerek altyapıda gerek ev ve iş yeri gibi yerlerde gerekse üretim alanlarında ortaya çıkan kayıpları en kısa sürede telafi edeceğiz. Rabb’im ülkemizi her türlü afetten muhafaza eylesin.” dedi.
“Yaşanabilir bir Türkiye bırakacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin pek çok yeri gibi Karadeniz’de de geçmişte şartların zorlamasıyla yaşanılan, coğrafyanın gerçeklerini yeteri kadar dikkate almayan bir yapılaşma ortaya çıktığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“İrademizi ve gücümüzü aşan deprem, sel, heyelan gibi afetler bizi önceliklerimizi değiştirmeye mecbur bırakmıştır. Bir süredir bu konudaki hassasiyetimizi hem kentsel dönüşüm çalışmaları hem yeni imar planları hem estetik önceliği ile zaten hayata geçiriyorduk. Yaşadığımız her afet, bizi bu konuda daha kararlı hareket etmeye yöneltmektedir. İnşallah hep birlikte bizden sonraki nesillere her bakımdan daha güvenli ve yaşanabilir bir Türkiye bırakacağız. Ülkemizdeki 83 milyon vatandaşımızın her birinin de aynı anlayış ve kararlılıkla hareket edeceğine inanıyorum. Özellikle ekranlarda izlediğimiz Giresun Dereli tamamıyla…. Dereli’nin merkezinin nasıl kayalarla dolup taştığını, bütün mağazaların, dükkanların ne durumda olduğunu gördük. Aynı şekilde Espiye, aynı şekilde merkez…”
Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un olay olur olmaz afet bölgesine geçtiğini, burada Giresun milletvekilleri ile çalışmaları yerinde izlediklerini, atılması gereken adımları attıklarını söyledi.
“Giresun’a iki bakan daha gidecek”
Jandarmalardan şehit olanların, sivil vatandaşlardan hayatını kaybedenlerin bulunduğunu, yaralılar olduğunu belirten Erdoğan, bunların takibinin yapıldığını ifade etti.
Bakan Pakdemirli’nin çıkan yangın nedeniyle Giresun’dan Adana’ya geçtiğini dile getiren Erdoğan, şimdi de Giresun’a Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’i de göndereceklerini anlattı.
Erdoğan, bakanların, kara yollarında, enerjide bir sıkıntı olup olmadığını yerinde takip edeceğini, Karayolları Genel Müdürü orada olmasına rağmen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun da orada bulunmasını istediğini aktardı.
Altyapı ile ilgili sıkıntıların bir an önce giderileceğini belirten Erdoğan, “Çöken köprüler var. Bu köprülerin yeniden inşası ve bununla birlikte atılacak başka ne gibi adımlar varsa bu adımların atılması Bakanlarımızın nezaretinde olsun istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin kalkınma mücadelesindeki en büyük sıkıntılardan biri enerjideki yüksek orandaki dışa bağımlılığı olmuştur.
Önce yerli ve milli imkanları seferber ederek enerjideki bu dev açığa kısmi de olsa bir çözüm getirmeye çalıştık.
Derin deniz aramaları için ilk sondaj gemimizi alarak Bismillah dedik. Ardından ikinci sondaj gemimizi bu yılın başlarında da üçüncü sondaj gemimizi aldık. Bu derin deniz sondaj gemileriyle dünyanın en büyük filolarından birine sahip olduk. Doğu Akdeniz’de yürüttüğümüz çalışmaları engellemek isteyenlere hakkımıza sahip çıkacağımızı gösterdik.
Ege’de de Akdeniz’in en uzun kıyısına sahip ülke olarak çıkarlarımızın gereğini yapıyoruz. Ülkemizin hakkının, hukukunun, çıkarlarının gereğini tereddütsüz şekilde yerine getirdik.
Karadeniz’de dokuzuncu sondajımızda ülkemizin en büyük rezervini bulduk.
320 milyar metreküp rezerve doğal gaz kaynağı keşfettik. Tespit edilen rezervin çok daha büyük bir kaynağın ilk habercisi olduğu yönünde kuvvetli bulgular var, inşallah bu müjdenin devamı gelecek.
“VERDİĞİMİZ EMEKLERİN KARŞILIĞINI GÖRECEĞİZ”
İnşallah en zorlu dönemi geride bıraktık. Artık verdiğimiz emeklerin karşılığını görmenin vaktidir. Bu zorlu mücadelede ülkemizin ve milletimizin yanında yer alan herkesten Allah razı olsun diyorum. Yine bu süreçte kendi halkının yanında yer almanın yerine Amerika’da, Avrupa’da hazırlanan senaryoların figüranlığına savunanları da milletimize havale ediyoruz. Rabbim kimseyi düşmana düşman diyemeyen, milletinin sevinciyle sevinemeyen mankurtlardan eylemesin.
Diğer alanlarda ülkemize diş geçiremeyenler hep yaptıkları gibi yine ekonomimize saldırıyor. Klasik hale gelen döviz kuru, faiz, enflasyon şer üçgenini bir kez daha başımıza musallat etmek için tüm güçleriyle yükleniyorlar.
“ALTIN REZERVİNİ 3 KAT ARTIRDIK”
2016 yılında altın rezervimiz sadece 14 milyar dolar seviyesindeydi. Altın rezervimimizi yaklaşık 3 kat artırdık. Türkiye döviz ve altın kıymetleri bakımından gerçekten önemli bir güce sahiptir. Türkiye çok yakında doğalgazda dünyanın en büyük rezervlerine inşallah sahip olacaktır.
YUNANİSTAN’A SERT UYARI!
(Atina’nın yayınladığı Navtex ilanı) Yunanistan’ın böyle bir hakkı yoktur. Uluslararası hukuka, iyi niyete aykırı bu tutumuyla Yunanistan kendi kendini içinden çıkamayacağı bir kaosun içine atmıştır. Bundan sonra bölgede tek zarar gören yine Yunanistan olacaktır.
Yunanistan’ı Türk donanmasının önüne atanlar, yarın ortada gözükmeyecek.
Türkiye’ye karşı sergilediği ikiyüzlü tavır Avrupa Birliği’nin ilanının da sonu olmuştur. Benzer bir yaklaşıma Amerika’daki kimi çevrelerden de maruz kalıyoruz. Bu ülke yıllarca NATO ittifakının Doğu kanadının en güçlü ülkelerinden biri olan Türkiye’yi terörle mücadelesinde yalnız bırakmıştır. Bir terör devleti kurulmasının da önünü açtılar. Bu terör devletinin kurulmasıyla ilgili olarak da her türlü silah desteğini binlerce kamyonlarla, Fırat’ın doğusuna yığdılar. Bunları kendileriyle konuştuğumuz zaman yok böyle bir şey dediler. Hepsi var. Kayıtlarımızda, istihbari bilgilerimizde var. Hatta bununla kalmamış, PKK/YPG terör örgütüyle bir olup ülkemize karşı pozisyon aldılar. Ülkemiz terör örgütlerinin saldırılarına uğradığında kafasını çeviren, darbeye maruz kaldığında heyecanla bekleyen bu zihniyet demokrasinin yüz karasıdır.
BİDEN’IN SÖZLERİNE TEPKİ
Daha acısı Amerika’daki politikacıların Türkiye’yle ilgili faşist planlarını gizleme değeri duymadan ifşa edilmesidir. Oturup konuşmuşluğumuz var. Böyle bir ifadeyi bizim için nasıl kullanırsınız? Ama kullandılar. Bu hezeyana cevap vermesi gereken bizden önce muhalefet olmalıdır. Dikkat ederseniz ben hiç cevap vermedim. Maalesef muhalefet cevap vermek yerine konunun niye aylar sonra gündeme geldiği zırvasının peşindedir.
KORONAVİRÜSLE MÜCADELE
Koronavirüs konusunda maalesef son dönemde olumsuz bir görünümle karşı karşıyayız. Düğün, cenaze ve tatil gibi toplu etkinlikler virüsün yayılma haline dönüştü. Hele hele plajlar. Buralar ayrı bir felaket. Buralarda yayılma alanı çok çok fazla. Can kaybında küçük de olsa artış yaşanıyor. Milletimizden bir kez daha TAMAM diye ifade ettiğimiz, temizlik, maske ve mesafe kurallarına sıkı bir şekilde riayet etmesini istiyoruz. Bunlar laf olsun diye tekrarlanan kurallar değildir. Temizliğe dikkat etmeyen, maske takmayan, fiziki mesafeye uymayan her kişi sonu ölüme dayanan bir tehdit kaynağına dönüştüğünü unutmamalıdır.
Milletimden bir kez daha rica ediyorum. Türkiye şu illeti yenene kadar lütfen kurallara uyalım, uymayanları ikaz edelim.
“ÇOK SEVDİKLERİMİN DAHİ DÜĞÜNÜNE GİTMEDİM”
Bugün bir şey daha hatırlatacağım: Lütfen şu sigaralarınızı özellikle artık çöpe atın. Biliniz ki en büyük tehdit unsurlarından bir tanesi de işte o sigaradır. Kendi kendinize adeta ölüm fermanını imzalıyorsunuz o sigaranın dumanıyla. Bunu da bir kenara koymanız lazım. Her türlü toplu etkinliğe işte bu sürede ara verelim. Düğünlerimize az sayıda katılım ve kısa sürede yapmanın bize hiçbir maliyeti olmaz. Ben, çok çok sevdiklerimin dahi düğününe bu sürede gitmedim, gitmiyorum. Kendilerini makamıma davet ediyorum ve makamımda kendileriyle görüşüyorum, hediyelerini de makamımda kendilerine veriyorum. Taziyelerimizi telefonla bildirmek, Fatiha’mızı uzaktan okumak aynı sonucu verir.