Filmler için kullanılan bir söz vardır.
“Filmin bir karesinde gösterilen silah ileriki sahnelerde patlayacak demektir.”
Amerika önce PYD’ye, şimdi de Dedeağaç’a tonlarca silah ve techizat sevkiyatı yaptı.
PYD bunu Suriye topraklarında devlet kurarken karşı çıkması muhtemel Esed yönetimindeki Devlete karşı kullanması muhtemelken henüz tek mermi atılmadı.
Ayrıca Türkiye’nin Akdeniz’e inişi kesilmiş bir PKK devletinin ne kendine, ne Batılı dostlarına hayrı olmaz. Bu yüzden beklenen gelişmeler var.
Türk askerinin Suriye’nin kuzeyine soktuğu hançer gibi üç çizginin öncelikle hal olması.
Erdoğan iktidardayken bu mümkün görünmüyor.
Akdeniz’deki gaz ve petrolün varlığı netleşti. Büyük ihtimal çok yakınlarda Türkiye’de ciddi bir rezerve ulaşabilir. Gerek Leventhian sahasından ya da Kıbrıs eksenindeki diğer sahalardan çıkarılacak gazın öncelikle Avrupa’ya ulaşması gerekiyor.
Tankerle taşınacak NLP’nin maliyeti yüksek. Adalar üzerinden Yunanistan kanalıyla gidecek hattın maliyeti de imkansız gibi.
Türkiye’nin mevcut hatları üzerinden sevk etmek hem maliyeti ucuzlatır, hem de Rus ve İran gazına muhtaç olmadan Avrupa’nın ihtiyacı olan temin edilmiş olur.
Ama Türkiye’nin buna ortak değil, sadece seyirci olması gerekir, Erdoğan varken buna da imkan yok.
Son yıllarda Amerika ve Batılı devletlerin Orta Doğu ve Afrika’daki bir çok projeksiyonu Türkiye tarafından engellendi.
Yıllardır hoyratça bütün zenginliklerini sömürdükleri Afrika devletlerini uyandıran bir Türkiye her zaman başlarına bela.
Türkiye en iyi askeri mühimmat alıcısıyken son yıllarda Savunma Sanayiine yaptığı yatırımlarla dış alımı ciddi oranda düşürdüğü gibi, bazı ürünlerde Abd ve Avrupalı devletlerin pazarını engeller durumda.
Ve Erdoğan varken buna engel olmak, durdurmak mümkün görünmüyor.
Abd ve Batı’nın önünde iki seçenek var:
1-Demokratik usullerle 2023 yılında Erdoğan’ı iktidardan indirir ve “dostlarını” iktidara getirirlerse yukarıda saydığım ve daha bir çok saymadığım konularda Türk Hükümeti yine Batı’nın istediği yörüngeye girer.
2- Eğer 2023 seçimlerini yine Erdoğan kazanırsa Batı’nın tek şansı kalıyor.
Türkiye’yi savaşla durdurmak.
Bunun içinde Güneyden PYD, Batı’dan Yunanistan güçleriyle saldırarak Türkiye’yi yormak, zayıf düşürmek ve halkın savaş çıkaran lider olarak lanse edilecek Erdoğan’ı indirmesini temin etmek.
Bu savaşın kazananı olup olmaması onların umurunda değil. Kaç Kürt ya da Türk’ün ya da Yunan’ın öldüğünün onlar için kıymeti harbiyesi hiç yok.
Şehirler, alt ve üst yapılar harap olmuş, bütün birikimleri mahvolmuş hiç umurlarında olmaz.
100 senedir istedikleri gibi kurulmasına yardım ettikleri, istedikleri gibi yönetildiği sürece ses çıkarmadıkları Türkiye’yi ellerinden kaçırmamak için her şeyi deneyecekler.
Zaman zaman kendi istedikleri gibi hareket etmeyen iktidarları darbeyle indirip, muhtırayla uzaklaştırdılar.
Erdoğan ne yaptıysalar gitmedi ve başlarına bela oldu.
Onu indirmek için ne gerekirse yapacaklar.
Peki son söz olarak;
bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak benim ve sizin yapmanız gereken nedir?
Saydığım ve sayamadığım daha bir çok nedenden dolayı, Amerika ve Avrupa menfaatlerini savunacak birilerinin yanında değil, ülkesi için elini taşın altına koyan Erdoğan’ın yanında olmaktır bizim üzerimize düşen..
Baylan Orhan
