AFAD İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarındaki 6,6 büyüklüğündeki depreme ilişkin rapor hazırladı. Raporda, ağır hasarlı binaların beton kalitesinin yetersiz ve donatı detaylarının uygun olmadığı belirtildi.
30 Ekim’de İzmir’in Seferihisar açıklarında meydana gelen depreme ilişkin AFAD’ın hazırladığı rapor yayımlandı. Raporda, ana şoktan 9 Aralık’a kadar geçen zamanda büyüklükleri 0.9 ile 5.1 arasında değişen 5 bin 99 artçı depremin olduğu, depremin belirgin süresinin ise hesaplamalara göre 15.68 saniye olarak saptandığı açıklandı.
Artçıların büyük bir çoğunluğunun 6,6 büyüklüğüne neden olan yaklaşık 30 kilometre uzunluğundaki doğu-batı uzanımlı normal fay türündeki fay üzerinde meydana geldiği belirtilen raporda şu tespitler yer aldı:
Fayın doğu-batı ucu arasında gerilim
“Depremden hemen sonra yapılan Coulomb Gerilim Analizi sonuçlarıda bize depreme neden olan fayın doğu ve batı olmak üzere her iki ucunda gerilim birikiminin geliştiği saptanmıştır. Depremin ardından geçen 41 günlük süre içindeki artçıların dağılımı elde edilen gerilim dağılım haritasını doğrular nitelikte gelişmiştir” denildi.
“Beton kalitesi yetersiz”
Raporda toptan göçmelere dikkat çekilerek kalitesiz beton unsuru şöyle anlatıldı:
“Binalar dayanım, uygulama ve detaylandırma yetersizlikleri nedeniyle toptan göçmüştür. Toptan göçmenin yaşandığı binaların büyük çoğunluğunun 1990-1994 arasında tasarlandıkları anlaşılmaktadır. Bu binaların hemen yakınında benzer özelliklere sahip olup nispeten daha iyi tasarlanmış ve inşa edilmiş binaların hasarsız veya az hasarlı olarak depremi atlattıkları gözlemlenmiştir. Ağır hasarlı binaların büyük kısmında yumuşak kat etkisi gözlenmiştir.
Binaların giriş katlarında bulunmayan ancak üst katlarda devam eden dolgu duvarlar nedeniyle yumuşak kat durumu meydana gelmiştir. Hasar gören binaların beton kalitesinin genellikle yetersiz olduğu gözlemlenmiştir.
Hasar gören binalarda, genel olarak donatı detaylarının uygun olmadığı görülmüştür. Yıkılan ve ayakta kalan binaların farklı kişiler tarafından inşa edilmiş olması malzeme ve işçilik kalitesinin yapı performansını etkileyen önemli parametrelerden biri olduğunu göstermiştir.”
Neden Bayraklı’da 7-10 katlı binalar çöktü?
Hasarın Bayraklı’da ve özellikle 7-10 katlı binalarda yoğunlaşmasının sebebi ise şöyle anlatıldı:
“Mimari düzensizlikler, zayıf işçilik ve düşük malzeme kalitesi gibi unsurların bir arada bulunduğu binaların ağır hasara uğradığı veya toptan göçtüğü görülmüştür. Hasarın Bayraklı’da ve 7-10 katlı binalarda yoğunlaşmasının sebebi zemin büyütme etkisi nedeniyle bu binalara daha fazla deprem kuvvetlerinin etki etmiş olmasıdır. Ancak, vurgulanması gereken önemli bir husus ölçülen deprem yer kayıtlarına bakıldığında binalara etki eden yatay kuvvetlerin, binaların tasarlandığı yönetmeliklerde öngörülen tasarım kuvvetlerinden daha düşük olduğudur. Diğer önemli bir konu ise bu deprem anında hasar görmeyen veya az hasar gören binaların depreme dayanıklı olduğu sonucunun çıkarılmaması gerektiğidir. Zira, İzmir’de binaların maruz kaldığı deprem etkisi tasarım depreminden daha düşüktür.”