Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de riskli yapıları bir an önce güvenli yapılara dönüştürmek büyük önem taşıyor. Türkiye’nin tüm bölgeleri, farklı seviyelerde de olsa deprem riski barındırıyor.
Dünya’da yer alan habere göre, Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) tarafından yapılan açıklamada, Antalya’nın ‘Afet kenti’ olmasını istemedikleri, bu sebeple şehirde Deprem Master Planının mutlaka tartışılması gerektiği ifade edildi.
Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan ANTGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sert, Antalya’nın acı bir şekilde yaşadığı orman yangın felaketinin önemli bir ders niteliğine sahip olduğuna dikkat çekerek, “12 gün boyunca devam eden yangın bölgenin ekosistemine büyük zarar verdi. Yaşanan yangının bıraktığı tahribat dolayısıyla Manavgat’ta mikro iklim değişiklikleri yaşanacak. Belki erozyonlar yaşanacak. Şimdi bölge için neler yapabiliriz bunları konuşmanın zamanı. ANTGİAD olarak tüm enerjimizi yangın bölgesinin yeniden yaşaması için neler yapabiliriz diye vermeye hazırız” diye konuştu.
“ANTALYA 2. DERECEDE DEPREM BÖLGESİ”
İklimsel faktörlerin artık göz ardı edilemeyeceğine ve doğanın her gün insanlara bir mesaj verdiğini belirten ANTGİAD Başkanı Osman Sert, “NASA, küresel ısınmanın denizlere etkilerini gösteren yeni bir rapor yayımladı. Bu raporda Antalya’da ilerleyen yıllarda deniz seviyesinin 1 metre daha yükseleceği belirtiliyor. Yine ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünün yaptığı çalışmada bölgemizde deniz seviyesinin son 20 yılda 6 santimetre yükseldiğine dikkat çekildi. Artık bunları görmezden gelmemeli riskleri göz önünde tutarak tedbirleri almalıyız” ifadelerini kullandı.
Antalya’nın iklimsel faktörler dışında da riskler barındırdığının altını çizen Sert, “Antalya 2’nci derece deprem bölgesinde bulunuyor. Manavgat’ta yaşanan yangında gördük ki risklere erken tedbir alınmazsa yaşanan felaketlerin boyutları da büyüyor. Bunun önüne geçebilmemiz için Antalya için deprem mastır planını konuşmalı ve gündemde tutmalıyız. Antalya’nın bir an önce bu riskleri göz önüne alıp ciddi bir kentsel dönüşüm planlaması yapmalı. ANTGİAD olarak bizler her kurum ve kuruluşla bu önleyici çalışmaların yapılması için işbirliğine hazırız. Bizler bu kentin ve ülkenin geleceği olarak bizlerden sonraki nesillere yaşanabilir bir kent ve dünya bırakmalıyız” şeklinde konuştu.